Bağırsak Sağlığı İçin Ne Yapmalı?

Bağırsak Sağlığı ve Pelvik Taban İlişkisi

Bağırsak sağlığı tüm vücudu ilgilendiriyor. Karın ağrısı, şiddetli ishal, dışkıda kan, kilo kaybı ve yorgunluk gibi belirtiler varsa bir uzman doktora başvurmanız önemlidir.

Bu belirtiler, genç yaşta başlayarak yaşam boyu süren inflamatuar bağırsak hastalıkları olan Crohn hastalığı ve ülseratif kolitin sık görülen belirtileridir. Bu kronik hastalıklar, bağırsakların inflamasyonunu içerir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, inflamatuar bağırsak hastalıklarının sadece bağırsakları değil, pelvik bölgeyi de etkileyebildiğini göstermektedir. Memorial Bahçelievler Hastanesi Pelvik Taban Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Özdal Ersoy, pelvik taban sağlığının İBH hastalarında genellikle göz ardı edilen ancak yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir faktör olduğunu vurgulayarak konu hakkında bilgi verdi.

İBH Hastalarında Pelvik Taban Sorunları

Pelvik taban, mesane, rahim, prostat ve rektum gibi organları destekleyen kaslar, bağ dokusu ve sinir yapılarından oluşan bir yapıdır. Bu yapı normalde idrar ve dışkı kontrolü, cinsel fonksiyonlar ve organların yerinde tutulması gibi önemli işlevleri yerine getirir. Ancak İBH gibi kronik inflamatuar hastalıklarda, pelvik taban fonksiyonları etkilenebilir. İBH hastalarında pelvik taban sorunlarına neden olan çeşitli faktörler bulunmaktadır.

1. Kronik İnflamasyon ve Sinir İletimi

İBH hastalarında bağırsak duvarındaki tekrarlayan inflamasyon, pelvik bölgedeki sinir uçlarını etkileyerek sinirlerin düzgün çalışmamasına neden olabilir. Bu durum, dışkılama sırasında sorunlara yol açabilir.

2. Ağrı ve Pelvik Taban Kasılmaları

Kronik karın ve rektal ağrı, pelvik taban kaslarının aşırı aktivasyonuna neden olabilir. Bu durum, pelvik taban disfonksiyonu olarak adlandırılır ve dışkılama güçlüğüne ve ağrılı dışkılama şikayetlerine neden olabilir.

3. Cerrahi Müdahaleler ve Anatomik Değişiklikler

İBH’nin cerrahi tedavisi sırasında yapılan operasyonlar, pelvik taban kaslarının bütünlüğünü bozabilir. Bu durum, dışkılama sırasında sorunlara yol açabilir.

4. Fistüller ve Abseler

Crohn hastalığındaki fistül ve abse gibi durumlar, pelvik taban kaslarının yapısını ve fonksiyonunu bozabilir. Bu durum, inkontinans ve pelvik ağrıya neden olabilir.

Doğru Tanı ve Tedavi

İBH hastalarında pelvik taban sorunları görülebilir. Bu semptomlar hastalığın aktif inflamasyonuyla karıştırılabilir. Bu nedenle doğru tanı koymak önemlidir.

  • Zorlanarak dışkılama
  • Tuvaleti tam boşaltamamışlık hissi
  • Gaz ya da dışkı kaçırma
  • Kronik pelvik ağrı
  • İdrar kaçırma veya sıkışma hissi

Bu semptomlar, İBH hastalarında pelvik taban disfonksiyonu belirtisi olabilir. Bu durumun farkına varmak ve tedavi etmek, hastaların yaşam kalitesini artırabilir.

Moder Tanı Yöntemleri ve Tedavi

  • Anorektal manometri
  • Defekografi
  • Endoanal ultrasonografi
  • Elektromiyografi (EMG)

Bu testler, pelvik taban kaynaklı semptomları belirlemeye yardımcı olabilir.

Yaşam Kalitesi İçin Farkındalık

Pelvik taban disfonksiyonunun tedavisinde multidisipliner yaklaşım önemlidir. Gastroenterolog, pelvik taban fizyoterapisti, kolorektal cerrah ve psikolog işbirliği önemlidir. Tedavi planı kişiye özel olarak uygulanır.

1. Pelvik Taban Fizyoterapisi: Özelleşmiş fizyoterapistler tarafından uygulanan egzersizler ve terapiler, kas koordinasyonunu artırabilir.

2. Davranışsal ve Diyet Yaklaşımları: Diyet düzenlemeleri ve su ve lif alımının ayarlanması önemlidir.

3. Medikal ve Cerrahi Tedaviler: Uygun cerrahi tedaviler gerektiğinde uygulanmalıdır.

4. Psikolojik Destek: Psikososyal destek ve gerektiğinde psikoterapi önemlidir.

Related Posts

Yumurtalık Rezervi Kaç Olmalı?

Yumurtalık Rezervinde Azalma Genç Kadınlarda da Artıyor! Uzmanlar, genç yaşlarda da yumurtalık rezerv düşüşünün görüldüğü uyarısında bulundu.

Uzmanlar sıcak havalarda serinlemek için tercih edilmesi gereken içecekleri açıkladı

Sıcak havalarda serinlemek için tercih edilen soğuk kahve, bubble tea, milkshake ve limonata gibi içecekler, içerdikleri yüksek şeker nedeniyle enerji alımının artmasına yol açabiliyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Araştırma Görevlisi Pınar Ece Karakaş, sıcak havalarda yeterli miktarda su tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak içecek seçerken besin etiketinin okunmasını ve tercih yaparken içeriğe dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Soğuk kahve tüketilirken şeker ve şurup içermeyenlerin tercih edilmesini öneren Karakaş, “Ayran, sade kefir, sade maden suları, şekersiz ev yapımı limonatalar tercih edilebilecek sağlıklı alternatiflerdendir” dedi.

Yattığınız yerde postürünüz çökmesin! Bozukluk uykuda başlıyor, düzeltmek kolay

Gece uyurken aldığınız pozisyon bütün duruşunuzu etkiler. Eğer çökmeye veya kamburlaşmaya meyilliyseniz basit değişiklikler daha iyi hizalanmayı destekleyebilir ve zamanla biriken gerginliği hafifletmeye yardımcı olabilir. Peki yanlış alınan yatış pozisyonları ve gün içinde yapılan duruş bozuklukları nelerdir?

İğne, Hap ve Umut: Alzheimer’a karşı son cephe

Alzheimer’da erken tanı hastalığın hızını yavaşlatabiliyor ama her hastaya uygun bir tedavi yok. Bazı ilaçlar belirtileri baskılıyor, bazıları sadece umut vadediyor. Kolinesteraz inhibitörleri, memantin Lecanemab. İsimleri yabancı ancak binlerce aile için tanıdık. Bu ilaçlar ilerlemeyi durduramıyor sadece zamana karşı direniyor.

Uzmanlardan bayram uyarısı: Etin yanında sebze tüketin

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nazlı Nur Aslan Çin, bayramda kesilen kurban etinin bir süre bekletildikten sonra yanında sebze ağırlıklı besinlerle tüketilmesini tavsiye etti. Çin, “Kestiğimiz kurban etini, 12-24 saat aralığında buzdolabında dinlendirmemiz gerekiyor. Kurban eti ile kavurma yapacaksak; doymuş yağ eklemeden, etin kendi yağı ile kısık ateşte ve az miktarda tuz ile pişirmemiz yeterli olacaktır” dedi.

Uzmandan uyarı: Hamilelikte çiğ ya da az pişmiş et uyarısı

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hakan Bilgesoy, çiğ veya az pişmiş et tüketiminin gebelikte ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirterek, “Toksoplazma gibi parazitler düşük ya da erken doğuma neden olabilir” uyarısında bulundu.